SAYERİZM BİR YAŞAM FELSEFESİDİR

Merhabalar.

Güneşi Beklerken 24. bölüm atomlaması ile karşınızdayım canlar. Hiiiçç uzatmadan hemmen başlıyorum.

Tülin: Kraliçem adıyla sanıyla Kraliçeliği sonuna kadar hakediyor. Bu yüzden sevgili senarist kendi mesleğini yapmak isteyen Tülinciğim’i sorumsuz bencil kalıbına sokmaya çalışmanız, YAKIŞMADI. Biliyorum Demetlen Ciyan’ı kavuşturmak için Tülin’i harcama sevdasıyla yanıp kavruluyorsunuz lakin seyirci seviyor Tülin’i arkadaş. SaykoCemle bile başaramadınız böyle ayak oyunlarını falan, olmuyor olmuyor. Kaldı ki Tülin kızına ilgisiz falan değildi ki. Gayette ilgili sorumluluk sahibi bir anne. Bu sevdadan vazgeçin lütfen. Ciyan kaypaklaşacaksa kaypaklaşsın no piroblem. İlk baştan beri kaypaktı zaten. Tülin’i harcatmayız YETEHHHEEERRRR!! asdfghjjkkllş.ps: Gökçe hanım, aşırı tatlı bişiysiniz honey ❤ ❤ ❤

Cihan: Kanka senin sorun fabrika ayarlarında bence. Hatalı çıkış var abicim. Öyle reset atmayla bi vurdur açılırla falan çözülcek cinsten değil. Tevekkeli genetik kusurunu kızlarına da sirayet ettirmişsin ki senden çıkanlar senden beter. Köyelmasının kızın olduğunu öğrendin bi coştun lafım yok okkey, dee eşeğin kulağına su kaçırmadan olmuyo mu bu her şeye yetişeyim durumları? Birini pışpışlıyım öbürünün cenazesi kalksa umrun olmasın. Bu mudur yani? Ayrıcaaa Tülin kendi mesleğini yapmak istiyor diye o gözlerini devirmen falan? Hödük, hödük, hödüksün Ciyan. Fırsatçı, çıkarcı ve dandiksin abicim. Yine başlıycak Tülin’e karşı ”seni anlıyorum ve yapısal olarak parçalanıyorum” tavırların. Hofff çok iticisin. Emre Kınay’a lafım yok, seviyorum kendisini ve doğaçlama mimiklerini 😉

Demet: Kadın seni sevemiyom ben, niye böyle ya bu? Ben ki en başlarda su katılmamış biçimde dangalak olan Yağmur’u bile sevdim ulan! Yani kalbimin sevebilme, affedebilme, ısınabilme potansiyeli 100bin kaplan gücünde. Anlıyor musun beni? Olmüyüüür olmüyüüüür sevemiyorum seni. Hayatında Ciyandan başka adamla herhangi bir bağı olmuş gibi Zeynep’e aşkı tarif ettin ya geçen bölüm, ekran karşısında mal’a bağladık seyrederken. Error verdik, bi kapatıp açtırdık devreleri o derece yani. Bi de yüzlü yüzlü Ciyan’a ama Zeyneple bu konunun ne alagası var diyip durmaların yok mu gerilip gerilip kafa atasım geliyor. Haddini ve çapını büyütemediğiniz karakterlere böyle aşk meşk ve farkındalıklar üzerine koca koca laflar ettirmeyin gözünüzü seveyim ya. Azcık seyreden insanlara saygınız olsun. Seyrederken ”Yav he hee anlat anlat heyecanlı oluyo” dedirtmeyin bize. Zeynepden de pek hazzetmem biliyorsunuz ama bu babalık muhabbeti ortaya dökülünce kızı bu kadından ne kadar uzağa gönderirseniz o kadar iyi olur valla. Zaten kızın başına neler geliyor, noluyor, gece gece sokaklarda niye sürtüyor zerre sorgulamayan, sadece yavrııım guzzzuuuuum vıcıklığından fazlasını göremediğimiz Demet’in elinde kızın harcanacağı aşikar.  Gitsin sayko Melisle saçsaça başbaşa modda Ciyanlarda yaşasın. En azından ergenliğini falan yaşar hiç değilse. Keşke ölsen.

Sevim: Uuu beybi  işte bunlarla gelin bana. Al işte sorunlu ama sorumluluk sahibi anne. Anneliğini yaşayamamış kırgın, kızgın. Sevim’in ”bana yardım et” çığlığını seyrederken gözlerim doldu yemin ediyorum. Şu diziyi seyrederken  iki kere gözüm doldu ikisi de 24. bölümde oldu. (bölmiyim şimdi diğerini sırası gelince yazcam) Sevim evlatlarından birini kaybetmiş, diğerinin geleceği için yanında olma hakkı elinden alınmış bi kadın. Ben anneydim, çocuklarına kahvaltı hazırlayan, onların neyi sevip neyi sevmediğini bilen bir anneydim derken acısını nasıl da hissettirdi. Seyreden herkese dokundu mu bilmiyorum lakin ben seyrederken çok kötü oldum. Ya da bissürü saçma sapan sahne izlemeye mahkum edilince iki güzel replik iki  güzel sahne gördüğüm için ben büyütüyorum bilemedim şimdi bak. Sevim’i en başından beri seviyorum, üzerine gidilirse ve hikayesi sallapati değil de eli yüzü düzgün bir şekilde işlenirse tadından yenmez. Simay Tuna Küçük Hamfemdiciim  çok başarılı bir Sevimsiniz sevgiler öpücükler benden.

Ahmet: Geçen hafta Kerem’in dertleşme sekansı sırasında kızamadım ben Ahmet’e. Üzüldüm çokça. Evladını teskin edemiyişi, Sevim’e evladıma dokunamıyorum diyişine üzüldüm. Ve dahi Sevim’i her şeye mecbur edişi de üzücü. Aslında bi bakımdan çok da şanslı Ahmet. Teskin etmeyeceğini bile bile yine de derdini döken bir evladı ve ”onu da ben yaparım, tamam” diyen bir eşi var. Ahmet’in silkelenip ayağa kalkışını gösterirler mi yoksa bu hâl üzerinden devam mı ederler emin olamıyorum lakin gönlüm silkelenip kendine gelişini seyretmeyi çok istiyor. Umarım bundan mahrum olmayız. Ahmet’i şu haliyle bile sevdirebilen Hasan bey başarınız daim olsun efenim.

Tayfun: En son Tayfun hakkında ettiğim sitemi tekrar edeceğim. Bir karakterin sevildiğini anladığınızda o karaketere ağız burun dalmak zorunda mısınız? Kime ne ayol Tayfunun alkol sorunundan? Demet’i ne kadar pasifize etseniz o kadar iyiyken Tayfun ve Ciyan arasında paylaşılamayan kadın moduna sokmak için gül gibi Tayfunu yemeyin allasen. Ben kendi adıma Tayfun’un Zeynep ve Keremin bilge kişi arketip’i olarak kalmasını o kadar çok isterdim ki. Zeynep her şeyden bunaldığında gitsin Tayfunun yanına akıl alsın. Kerem dellendiğinde veya daraldığında gitsin Tayfun’un yanına sakinleşsin durulsun. Ama yok illa şoku çıkartılsın karakterin. Tayfun hala hikayedeki  biriciklerimden biri ve  Gökhan Atalayın hayranıyız o ayrı.

Zeynep:  Eveet beklediğim oldu ve kızımız birden bire meğersene içinin en derinlerine sakladığı nefretle doğan aşkı farketti.  Ben niye böyle olduğuna inanmıyorum peki? Zeynepte aşık olcak hacı, vuhuu hem de nasıl divane olcak lafları niye bana tatavadan bi adım öne geçemiyor? Neden biliyor musunuz? Zeynep’i ayarsız yapan kalemler yüzünden. Kız alık yazılabilirdi saf da yazılabilirdi lakin kız düpedüz GERİZEKALI yazıldı ve bana hiçbir şeyi inandırıcı ve sempatik gelmiyor. Zeynep sahilde koştururkene nereye baksa Kerem’i görüyomuş da, en nihayet Kerem’in onu öptüğünü hatırlamış da benim de ayyhh cınım yhaa diye hislenmem gerekiyormuş. ilk 6 bölümdeki Zeynep’i bozmadan cıvıtmadan ilk ne yazıldıysa öyle  bırakarak yapsaydınız hepiciğine inanır ayh cınıım yhaa derdim. Benim ilk başlarda temennim bu kız Kerem’i adam edecek, sevilmeye layık hale getircek falandı. Elime verilense İlgi manyağı bir Qezo. Herkes en başından beri yapmayın etmeyin kızı iki erkek arasında gidip gelen basitliğe indirgemeyin diye kendini yırttı ama dinlemediniz. Şimdi de amaaan Keremcim mutlu olsun da nasıl olursa olsun bile diyemiyoruz. Ay bi de Barışa aşık değildim ben tıaammııaa durumları öldürüyor beni. Anası kolundan tutup gölyazına götürmeye kalktığında hoop oraya da götürmek istediği de bendim zaar. Ki o tiradın başlığı ”ben sana çok fena aşık oldum” du yanlışım yoksa. Kerem’in Kendisini öptüğü havuz vakasından sonra kızımız ertesi sabahı Kerem de ordayken Barıiş ile finklemeye çıkıyordu. Bunların çok yakın iki arkadaş olduğunu bile bile. Bu bile Zeynep’e ilgi manyağı demem için yeterli. (ki kibarca söylüyorum farkettiyseniz) ama napcaz bunları unutucaz neden Kerem mutlu olsun. Kerem’in manyaklıklarını alt alta koyayım  hepsini haklı bi şekilde gerekçelendiririm ama kızımıza kılıf bulamıyorum abi. Ne yani Kerem suratına post-it leri fırlatıncaya kadar hiç anlamadı öyle mi? Anladı ve arsızca kullandı. Bu yüzden de Keremin yaptığı zorbalıklardan beyni yanmıştı bahanesi çok ucuz. Geçiniz. Hala ben anlayamıyorum yeaa ühühühühüü. Ya beni de esaskız düşmanı yapan kaleminize diyecek bişeyim yok artık. Ya bir de Hande kardeşim’e tek bir şey söyleyeceğim gözüm açık gider söylemezsem. 6 aydır Emre Kınay ve Kerem Bürsin ile karşılıklı oynuyorsun hiç mi bi’şey kapamıyorsun abla ya? Adam sana ilan-ı aşk ediyor, ederken adamın yüzünden geçen jest’in mimiğin haddi hesabı yok  sen nabıyorsun? Gözlerini belertip bakınca ve dudaklarını 333 yapınca şaşırmış mı oluyorsun? Bu hafta Zeynep de aşk itirafımsı yaptı güya, sesindeki tonlamandan ve ölü donukluğundaki bakışlarından, seyrederken senin yerine ben utandım yaa. Kerem Bürsin ile partner olacak kadar Kadir gecesi doğmuş sansına sahip olmuşsun bunu kullan abla ya. Tv de tek donuk bakan sen misin? Tabi ki değilsin dümdüz ekrana bakarak para kazanan bissürü tv yıldızı var evet deee abla onların akıl alan güzellikleri falan var yani, senle onlar bir mi? Senin fark yaratıp level atlaman için ilk ünlü olduğun bu dizi de biraz seyredeni sarsman falan gerek. Seni seyrederken Yav he hee dedirtme bize, az asıl gözünü sevem.

Barış: Bir sütoğlanından adeta bir gangsta yapmaya çalışan karanlığa ne diyim ben kanka? Barış tam bir liseli hakkını teslim edelim. Senden ayrılan görlfirendine evlenme teklif etmek ne lan? Ahahahaha ya valla biliyosunuz ben bu sütoğlanını Kerem’e olan riyakar tavırları yüzünden sevmiyorum ve hep haklı çıkıyorum. Şimdi bu vatandaş çok istenen Kerem ile Köyelması aşkının baş çomak sokucusu olcak ve yavru köpek bakışıyınan Keremoğlanı sömürecek durcak. Kerem’in mutsuzluğu hepimizin mutsuzluğu olduğu için bu vatandaşı minumum değere indirseniz azalarak kendi hayat hikayesi eksenine dönülse olmaz mı yani? Bir amca çıktı bi Nalan çıktı çıktıkları gibi uzayın derinliklerinde kayboldular. Çağırın bu denklemleri geri, hiç olmazsa bu eziğin bahanesiyle bi iki Hale Akınlı sahnesi seyrederiz. Herkes çocukluk arkadaşıyla sonsuza dek kanka kalcak diye bişi yok. Gitsin anasının babasının hikayesini kurcalasın. Lakin daha önceki bütün riyakarlıkları yanına kar kalmasın sütoğlanın. Kerem’in kapçağını anlayıp köyelmasına yazılmasını, yaptığı bütün duygu sömürülerinin hepiiiciği dökülsün ortalığa. Madem etekteki taşları döküp özür dileme dalgası başlattınız Barış efendiye de vursun piyango. Kerem nasıl herkesle tek tek hesabını kapatıp temize çekiyorsa kendini bu sütoğlanı da kaypaklığını kabullenip Kerem’im den özür dilesin. Bir de ne kadar az Barış o kadar huzur diliyorum diziye.

Sedat: Efsane sandviç dansının ardından efsane karaoke performansıynan bir kez daha gönlümüzü çeldi kendisi. Sedat sahneleri fazlalaşsın diyoruz istiyoruz da çocuğu sadece ortam maymunu yapın da demedik yani. Kıymetini bilin Yiğit Özyer’in, nefis ekran ışığı var çarçur edilmesin lütfen.

 Aksel: Bu arkadaşın diziye dahil edilme başlangıcından çok tiğsinmiştim ve baya da kızmıştım hatırlarsanız. Sonra gayet güzel bir manevrayla Kerem’e rakip olma liyakatını başarıyla kazanmışkeeeenn hoooppp bu hafta yine batırdınız. Ahahahahha abi ne gerek var böyle şeylere. Yok Aksel cici annesinin aşkının memnusuymuş da yok zartta yok zurt. Hele ki biriciğimiz Ufuğumuz’u bunun ketenperesine düşürüp üç beş kuruşa tamah ettirirseniz çok fena söverim Allaama. Oysa ne güzel hazır bir tezgah var işte Melis üzerinden yürütün Aksel’i gitsin. Barış Zeynep den tekmeyi yiyince çocukluğundan beri güyaaa aşkından ölüp bittiği Melis’e tekrar yazılcak nasılsa, Barış ve Aksel çatışmasını ordan götürün gitsin. Ama neymiş boyuna bakmadan aşk sarmallarında sarım sarım sarmalanmalıymış Aksel. Asdfhgjhkhljşjhgkjlklkş bu durumun sakilliğini de Aksel’in diğer gençlerden büyük olduğu vurgusuynan meşrulaştırmanızı da yemiyorum hanny 😉 Bak bak bak çift dikiş gitmiş miş de yani nerden baksan 20-21 miş de aşkı memnu yaşayabilirmiş. Bırakın allasen Aksel’i canlandıran Ozan Osmanpaşaoğlu yardırıyorken ve gaaayet sevimliyken Aksel’i bu spastik çatışmalarla itici yapmayın. Aksel Kerem ile çatışsın. Ve dahi Barışla çatışsın, eğlenceli sahneler yazılsın seyrederken gerip canımızı sıkmayın işte. 2 saatlik bi keyfimiz var Demet ve Ciyanın bayık aşk çatışmasıynan zaten iç ediliyoruz bi de Aksel miş babasıy mış babasının lolitasıymış daha da darlamayın reca ediciiim.

Melis: Bebeem dün yediğin hurmalar gelir böyle totonu tırmalar. Bu işler böyle, hesap böyle dönüveriyor işte. Kerem’in yaptığını haketti demiyorum tabi ki lakin sen bu işe bile bile lades dedin beyb. Kerem’in seni sevmediğini bile bile yanladın ve açıkta kalmanın acısıynan etrafa saldıracaksın biliyorum. Senden 2 bölüme Köyelmasıynan Kerem çıtırdamasını farketmenle ”biz aslında kardeşiz Kerem de sana aşıqqene bunu bilerek benimle sefQili oldu” çemkirmesi bekliyorum. Daha önceki şantaj potansiyellerini göz önüne alırsak 2 bölüm avansım tam yerinde bence. Ben Melis’in olası Barış yazılmasına hiç bir koşulda yüz vermeyeceğini düşünüyorum. Yani vermemeli. İlk bölümden beri kurulan Melis karakteri güç seven popüler kız imajında. Kerem’i Köyelmasıyla küstürtüp barıştırtıp Melise de boncuk dağıtan kıvama getirmezlerse eğer Melis’in en mantıklı match’i Aksel. Fiziksel uyumları da pek hoş beğendim ben. Aksel gibi enerjik bi herif Melis gibi enerjik ve alımlı kızla harika bir uyum olur. Ya bi de bişi sorcam bilmediğim için soruyorum blumik olanlar sinir krizi geçirir gibi yemek yeme krizi falan mı geçiriyor? Doktor veya psikolog bu işin ehli okuyucum varsa yorum yazarak soruma cevap verip lütfen bana yardımcı olsun. Eğer öyleyse kıtlıktan çıkmış gibi abur cubura saldıran Melis sahneleri görüntüde itici olsa da mantıken bir önem kazanmış olcak benim için. Yardım edecek okuyucularıma şimdiden teşekkür ederim 😉

Yağmur: Bu hanım kızımız en başlarda ziyadesiyle angut olduğu için bildiğiniz gibi sevmiyordum kendisini. Şu an bitanecik rokokomuz Can’ımızın manitası olduğu için ve anasından utanan fakir kız imajını da Kerem’in ayarıyla düzeltmiş olması hasebiynen kara mazisini temizledi ve sevgimizi kazandı. Kerem’in sinema tezgahından kendine düşen payı ve nasihatı alıp sindirdiği için de puanını yükseltti bile. Her ne kadar iki haftadır test diye salak yerine koyulduğumuz zamazingo tertibatın bir figürü olsa da puanını yine de kırmıyorum. Hakkat o test saçmalığını Barış üstünden çözmüşken gerizeklıya anlatıyor gibi bi daha Kerem üstünden yapma manyaklığı nedir ya? He pardon biz anlamıştık zaten de Köyelması GERİZEKALIydı di mi? Bak unutmuşum taam taam pardon asdfghhjkjklş. Yağmur kızımız gördüğüm gadarıynan halen ulu manitu Can’a aşk sözcükleri söylemiş değil. unutmuş değilim haberiniz olsun.

Can:  Yareppppiiiiiimm. Çok şükürr biricik badisiyle kavuşturdunuz gözümüzün bebeğini. Yağmurla kavuşmasına bile bu kadar sevinmemiştim lan. ahahahhahah gerçekten ve gerçekçi (ki buna marazi olması da etken) bir arkadaşlık ve dostluk Can ve Kerem’in ki. Ayrı düştükleri bölümler boyunca cipsi ayranla içiyomuş gibi kekremsi bir tattaydı dizi. Barışla zorlanmaya çalışan kardeşlik sahneleri midemizi kaldırıyordu vesselam. Can ve Kerem ayrılmaması gereken bir denklem lütfen bir daha olmasın. Onlar barışıp sarılınca sevinçten gözlerim doldu çocuk gibi. Efecan Şenolsun çok karizmatik bir oyuncu, çok da başarılı maşallah, hayranıyız.

Kerem: Şimdi efenim beni Güneşi Beklerken yazılarımdan dolayı takibe alan okuyucularım olduğu gibi ekşisözlükte FSN? başlığına her bölüm sonrası eklediğim kritiklerle tanıyan okuyucularım da var. Hatta blog 1 senelik olduğu için onlar daha iyi tanırlar diyebilirim. Yani beni tanıyanlar bilir ki eğer ben seyrettiğim dizide bir veya bir kaç karakteri sevdiysem ne kadar saçmalarsa saçmlasınlar yine de onların gülyüzünün hatrına seyrederim. Ben Fatoşla Kerim için Ece&Melek bacıların koskoca rezil ötesi 2. sezonunu inatla seyretmiş insanım. Yani Gerizekalı bir esaskız karikatürü beni yıldıramaz. assdsfdgfghgjhklşkj sözümün özü Kerem’e kimseyi layık görmesem de Kerem için yine de seyrederim diziyi. Çünkü insanların algıladığı gibi seyretmiyorum galiba ben diziyi. Ben Zeyker falan görmüyorum seyrederken. Benim gördüğüm harika bir Kerem Sayer sevmesi. Çok güzel seven bir adam ve onun seven halleri. Köyelması istediği kadar fileşbek manyağı olsun zerre inanmıycam aslında ilk Kerem’e aşık olduğuna. Çünkü inandırıcı değil. Kerem Sayer öyle mi? Sevdiği söz konusuysa en ufak detayı bile gözden kaçırmıyor. Olabilecek en küçük bi rahatsızlığı bertaraf etmek için aşıküsütü bir çaba sarfediyor. Genel de gördüğü tavır ise ÜFF SNN BE SLK olmasına rağmen hem de. Kerem, Kerem olup yanarken  bir de Eyüp olup bu marazi hastalığa sabrediyor resmen. He bizim seyrettiğimiz Kerem herkesin hakkında gelebilceği bir Kerem mi? tabi ki değil. Kerem Bürsin olmasaymış Sayer bu kadar etkili olabilir miydi diye çokça düşünüyorum izlerken. Aksan ve prozodi sorunu hala devam ederken repliğini vurgulamakta zerre sorun yaşamıyor Bürsin. 6. bölümdü yanlış hatırlamıyorsam, hani uçurumun kenarında köyelmasına defol git dediği bir sahne vardı , orda bir ”şurdan, şuraya gitmiyorum” diyişi vardır hala arada açıyorum o vurgusunu seyrediyorum. İnanarak kafayı takarak oynamak bu olsa gerek. Ben Fsn? de ki Kerim’e can veren Engin Akyürek de görmüştüm en son böyle hissettirerek oynama beceresini. Kerem Sayer, bu dizi kaç sezon sürer bilmiyorum  ama benim kişisel ekran tarihime altın  harflerle adını yazdıran bir Aşık karakterdir. Kerem daha çok yanıcak kavrulacak bu belli. Daha Barış yüzünden yanacak, Melis yüzünden yanacak, Ve tabi ki Köyelmasının gerzomatlıkları yüzünden çookça yanacak biliyorum ve çok seviniyorum. Ben Kerem Sayer’in kavuşamayan halini seviyorum. Bir sürü manyaklıklar psikopatlıklar yaptı evet bunlara rağmen Sayer’in bitmek bilmeyen merhametini de görüyorum. Yanlışını düzeltmekten imtina etmeyişini, kimse ile küs kalamayışını, varlık için de sevgi yokluğuyla yüzüne yerleşen o kimsesizliğini, Kime karrşim derse desin döküle döküle yaşadığı abisizliği, ailesizliği görüyorum. Ve bunları seyretmeyi seviyorum. Annesi ona dokununca garipseyişini İçinde tuttuğu kocaman sevgiyi haykırdıktan sonra ”bunlar ne?” karşılığından başka bişi alamasada söyledim ohh be rahatladım diye sevinmelerini seyretmeyi seviyorum. Yani kısacası a dostlar bu diziyi seyreden herkes gibi Kerem Sayer seyretmeyi seviyorum. Güneşi Beklerken Kerem Sayerdir. Kerem Sayer gerçekten çok güzel yazılmış bir karakterdir. Başladığından beri de Kerem Bürsin tarafından MUAZZAM güzellikte canlandırılmaktadır. Sayerizm felsefesi tek başına literatür olduğu için başka dizilerden mentor almanıza gerek yoktur. Sözün özü Kerem’in severken Bihtere bakmasına zinhar gerek yoktur. O kalbine batan kirpisiyle beraber zaten Kerem gibi seviyordur.

Teknik ekip hakkaten büyüksünüz. Sağolun varolun.

Bu hafta ipin ucunu fazla kaçırıp yazdıkça yazdığımın farkındayım sabredip okuyan Gözlerinize Sağlık..